بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَنجَيْنَا مُوسَىٰ وَمَن مَّعَهُۥٓ أَجْمَعِينَ ٦٥

Musâ’yı ve maiyyetindekileri tamamen necata çıkardık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ أَغْرَقْنَا ٱلْءَاخَرِينَ ٦٦

Sonra da ötekileri gark ettik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةًۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ ٦٧

Şüphesiz bunda mutlak bir âyet var, öyle iken ekserîsi mü'min olmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ٦٨

Ve şüphesiz ki Rabbin O öyle Aziz öyle Rahim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ إِبْرَٰهِيمَ ٦٩

Onlara İbrahim’in kıssasını da oku.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِۦ مَا تَعْبُدُونَ ٧٠

O bir vakit babasına ve kavmine: siz neye taparsınız? dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ نَعْبُدُ أَصْنَامًا فَنَظَلُّ لَهَا عَٰكِفِينَ ٧١

Bir takım putlara taparız da dediler: onlar sayesinde toplanırız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ هَلْ يَسْمَعُونَكُمْ إِذْ تَدْعُونَ ٧٢

Onlar, dedi: dua ettiğiniz vakit işitirler mi ?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوْ يَنفَعُونَكُمْ أَوْ يَضُرُّونَ ٧٣

Veya size bir menfeat verir yâhud bir zarar ederler mi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ بَلْ وَجَدْنَآ ءَابَآءَنَا كَذَٰلِكَ يَفْعَلُونَ ٧٤

Yok dediler: atalarımızı bulduk, böyle yapıyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ أَفَرَءَيْتُم مَّا كُنتُمْ تَعْبُدُونَ ٧٥

Şimdi, dedi: gördünüz a o sizin ve eski atalarınızın taptıklarınızı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu